Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Lideri Mehmet Yeşilkaya, memur ve memur emeklilerine yapılacak artırıma ait “Kamu çalışanı vatandaş, kirasını ödeyemiyor, besinini alamıyor, hiçbir muhtaçlığını karşılayamıyor. Münasebetiyle bir masal içindeyiz. Açlık sefalet diz uzunluğu…TÜİK’in hesap oyunları ile aslında cebimizden çalıyorlar. Münasebetiyle bu artırım falan değil. Ülkemizde gerçek enflasyon hesaplanmalı ve çalışanlara aylık olarak verilmeli. Zira daha evvel ülkemizde uygulandı. Üstün enflasyon var, enflasyondan muhafaza lakin bu türlü olur” dedi.
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Lideri Mehmet Yeşilkaya ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Mali Sekreter Hasan Kütük, memur ve memur emeklilerine yapılacak yüzde 49,25 oranındaki artırıma ait değerlendirmede bulundu.
Yeşilkaya, şunları söyledi:
“KAMU ÇALIŞANI VATANDAŞ, KİRASINI ÖDEYEMİYOR, BESİNİNİ ALAMIYOR, HİÇBİR GEREKSİNİMİNİ KARŞILAYAMIYOR”
“İktidar, bize masal anlatmaya devam ediyor. Masal ne? ‘Çalışanı, emekliyi, halkı enflasyona ezdirmedik’… Enflasyona ezdirmediği emekli 7 bin 500 lira maaş alıyor. Enflasyona ezdirmediği çalışan, Türkiye’de çalışanların yaklaşık yüzde 60’ı taban fiyatla çalışıyor. Açlık sonunun 17 bin liraya dayandığı ülkemizde yüzde 60 civarında çalışan 17 bin liraya çalışıyor. Bunlar enflasyona ezdirilmemiş oluyor. Kamu çalışanı vatandaş, kirasını ödeyemiyor, besinini alamıyor, hiçbir gereksinimini karşılayamıyor. Münasebetiyle palavra bir masal içindeyiz. Halkımız ve çalışanlarımız hakikaten enflasyon altında inliyor. Açlık sefalet diz uzunluğu…
Zamlara gelince; şu an artırım falan yapılmıyor. Gerçek enflasyonun yüzde 127 olduğu olduğu ülkemizde enflasyon yarı olarak gösteriliyor, yüzde 67 civarında gösteriliyor. Orada zati yüzde 67 civarında bedel kaybına uğruyor, verdikleri artırım yüzde 49 diyoruz lakin 24 ay için verdikleri artırım yüzde 25’tir. Bunu da koyduğu vergilerle kat be kat fazlasını alıyor. TÜİK’in hesap oyunları ile zati cebimizden çalıyorlar. Hasebiyle bu artırım falan değil. Ülkemizde gerçek enflasyon hesaplanmalı ve çalışanlara aylık olarak verilmeli. Zira daha evvel ülkemizde uygulandı. Muhteşem enflasyon var, enflasyondan müdafaa lakin bu türlü olur.
“BU ARTIRIM, KAMU İŞÇİLERİNİN, EMEKLİLERİNİN MUHTAÇLIKLARINI KARŞILAYABİLECEK BİR ARTIRIM DEĞİLDİR”
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Mali Sekreter Hasan Kütük, memura yapılan artırıma ait ise şunları söyledi:
“Toplam 6 milyonun üzerindeki memur emekli ve çalışanının geleceğini etkileyen maaş artırımı ile ilgili açıklama netleşti. Açıkçası burada ortaya çıkan sayıya baktığımızda bize nazaran dağ fare doğurmuştur. Bahsedilen yüzde 49,5 üzerinden iktidar etraflarına baktığımızda harika büyük bir sayı üzere sunulmaya çalışılıyor. Burada da aslında bir algı ve yanıltma var. Bunun en büyük tesiri de kamu çalışanları ortasındaki çelişkiyi derinleştirmektir. Bakın maaş bordrom da burada; benim 15 aralıktaki maaş bordromda 24 bin 615 lira maaşım var ve 40 yılın üzerinde öğretmen olarak da bu devlete hizmet ediyorum. Bu benim olağan aldığım maaş lakin siz bunun üzerine ders fiyatını koyuyorsunuz, başöğretmenlik kontratlarını koyuyorsunuz, eş ve çocuk yardımını koyuyorsunuz, ortaya çıkardığınız sayılar toplumda çok farklı bir algının oluşmasına neden oluyor. Onun için diyoruz ki, bizim buradan kamu işçisi olarak, öğretmen olarak 40 yılın üzerinde bir misyon yapmış biri olarak almış olduğum maaş 24 bin 615 lira.
Bu ülkede kamudan emekli olmuş insanların da artıştan yaranması lazım. Onlarda bu ülkede, millete hizmet etmiş beşerler. Biz bu maaşları 15 Ocak’ta alacağız lakin 31 Aralık’ta bütün besinden elektriğe, vergiden harçlara kadar fevkalâde artırımlar arka geriye yapılmaya başlandı. Harçlara, kimliklere, pasaportlara artırımlar yapılmaya başlandı. Lakin bu iktidarın yaptığı çok enteresan bir şey oldu, talih oyunlarının vergisini düşürdü. Bu toplumun baht oyunlarına ya da çeşitli yollara üretmeden kazanmaya teşvik etti, O nedenle biz diyoruz ki bu artırım, kamu işçilerinin, emeklilerinin gereksinimlerini karşılayabilecek bir artırım değildir. Bizim emelimiz gayemiz emeklisiyle minimum ücretlisiyle emekçisiyle memruyla bu ülkede, yoksulluğun ve açlıkla yaşamak zorunda kalan kamu işçilerinin ömür standartlarını yükseltmenin bir tek yolu var, demokratik ve örgütlü çabadır.”
