Hollanda’da 22 Kasım’daki genel seçimleri kazandıktan sonra İslam aksisi görüşlerinde yumuşama sinyali veren çok sağcı Özgürlük Partisi (PVV) önderi Geert Wilders, bu bahiste birinci somut adımı attı.
Wilders, daha evvel temsilciler meclisine sunduğu “Hollanda’da İslam’ın yasaklanması” ve ikili vatandaşlığı bulunanlara seçme ve seçilme hakkı verilmemesine ait yasa tasarılarını geri çekti.
Aşırı sağcı önderin bu tavrı, Salı günü başlayacak koalisyon pazarlıkları öncesi, mümkün hükümet ortağı başka 3 sağ partiye güçlü bir bildiri olarak bedellendiriliyor.
Politikalarını göç ve İslam zıtlığı üzerine kuran Wilders, meclise, Hollanda’da Kuran’ın yasaklanması ve mescitlerin kapatılması da dahil, ‘İslamlaşma’nın önlenmesini içeren bir yasa önerisi sunmuştu.
Wilders’in hazırladığı yasa teklifinde, “potansiyel cihatçıların”, haklarında yargı kararı bulunmasa da, “idareten” gözaltına alınması da isteniyordu.
Aşırı sağcı başkanın meclise sunduğu bir öbür tartışmalı tasarı da, ikili vatandaşlığı bulunan bireylerin oy kullanmasına müsaade verilmemesi teklifiydi.
Wilders bilhassa Türkiye kökenli Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz ile İsveç kökenli Savunma Bakanı Kajsa Ollongren’i amaç almıştı.
Wilders, yasa tasarısını, “Bu mecliste Türk, Faslı ya da İsveçli istemiyorum. Bunu söyleyemez miyim, burası benim ülkem” kelamlarıyla savunmuştu.
PVV başkanının sunduğu yasa tasarıları, kâfi sayıda milletvekilinin takviyesini alamadığı için, meclis arşivinde bekliyordu.
Ancak seçimler öncesi ve sonrasında “Herkesin başbakanı” olacağını söyleyen ve bilhassa İslam tersi görüşlerini yumuşatacağını söyleyen Geert Wilders, anayasaya karşıt olarak nitelendirilen bu tekliflerinden vazgeçti.
Hollanda medyasına nazaran, PVV başkanı Wilders, birebir vakitte kendi partisinin ideoloğu olan Hollanda Temsilciler Meclisi Lideri Martin Bosma’ya bir yazı yazarak, İslam’ın yasaklanması ve ikili vatandaşlarla ilgili yasa tasarılarını geri çektiğini bildirdi.
Koalisyon pazarlıkları öncesi ‘sinyal’
Aşırı sağcı başkanın bu davranışı, Salı günü başlayacak koalisyon pazarlıkları öncesi, başka partilere güçlü bir sinyal olarak bedellendiriliyor.
Wilders, yarın Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi ( VVD) önderi Dilan Yeşilgöz, Yeni Toplumsal Kontrat Partisi (NSC) Pieter Omtzigt ve Çiftçi Vatandaş Haraketi Partisi (BBB) başkanı Caroline van der Plas ile bir ortaya gelecek.
Sağcı önderlerin önceliği, yeni hükümetin anayasal çerçeveye uygunluğu olacak.
Merkez sağ NSC’nin başkanı Pieter Omtzigt, Wilders’in, “Hollanda’da İslam’ın yasaklanması, cihatçılara idari gözaltı” üzere tekliflerinin hukuk devleti unsurlarıyla bağdaşmadığını belirterek, bunlardan vazgeçilmesini, koalisyon pazarlıklarının ön şartı olarak görüyordu.
Lahey’deki siyasi kaynaklara nazaran, Wilders’in, bu tekliflerinden somut olarak geri adım atması, koalisyon pazarlıklarının kilit partisi olan NSC’nin ikna edilmesi açısından büyük kıymet taşıyor.
Daha evvel Wilders liderliğindeki azınlık hükümetinde yer almayıp dışarıdan takviye vereceklerini belirten VVD başkanı Dilan Yeşilgöz’e de, kabineye girmesi konusunda parti içinden ağır baskı geldiği belirtiliyor.
Olası koalisyon ortağı dört partinin de önceliğini sığınma ve göçün sonlandırması, iktisat, konut sorunu ve güvenlik mevzuları oluşturuyor.
Bu hususlarda birbirine yakın görüşlere sahip olmaları nedeniyle, dört partinin hem meclis hem de senato çoğunluğuna sahip güçlü bir sağ koalisyon hükümeti kurması, en akla yatkın seçenek olarak bedellendiriliyor.
