Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Galatasaray ile Fenerbahçe ortasında Suudi Arabistan’da oynanması planlanan Turkcell Muhteşem Kupa maçının ertelenmesine ait, “Dünkü hadiseden ötürü futbol severlere ve spor topluluğuna geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tüm kulüplerimizden, sporun barışı, dayanışmayı, işbirliğini temsil eden fair play ruhuna içtenlikle sahip çıkmalarını bekliyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Necip Fazıl Mükafatları programında yaptığı konuşmada, velisinden delisine, esnafından evliyasına kadar şiirle yaşamış, hayatı şiir, şiiri hayat biçimi haline getirmiş bir milletin mensupları olduklarını lisana getirdi.
Yunus Emre’den Karacaoğlan’a, Yahya Kemal’den Ziya Paşa’ya, Pir Galip’ten, Necip Fazıl’a, Nazım Hikmet’ten, Abdurrahim Karakoç’a tek solukta yüzlerce birinci sınıf şairi saymanın mümkün olduğunu tabir eden Erdoğan, “Kanuni Sultan Süleyman’ın divanında dört bin civarında gazel vardır. Necip Fazıl’ın yalnızca otel odaları şiirindeki her beyit nasıl bir şaheserse, Muhibbi Divanı’ndaki, Fatih Divanı’ndaki gazeller de tıpkı halde, eşsiz birer sanat yapıtıdır.” diye konuştu.
Erdoğan, bu hazineden gereğince istifade edemediklerini lisana getirerek, “Elbette bunda lisanda yaşanan keskin ve ani kopuşun çok büyük etkisi var. Milletimizin binlerce yıllık beslenme kaynaklarıyla bağını zayıflatan birtakım atakların açtığı boşluğu tahminen de hiçbir vakit tam manasıyla telafi edemeyeceğiz. Kültür sanat hayatımızın serpilip büyümesine ket vuran bir öteki konu, varlığını hala devam ettiren ideolojik al gülüm ver gülüm münasebetleridir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Siyasetteki vesayet sistemini hamdolsun bitirdik”
Sinemadan tiyatroya, romandan müziğe kadar birçok alanda iç içe geçmiş çok katmanlı bu alakalara rastladıklarını anlatan Erdoğan, bu bağların, ülkede yeni özgür seslerin, yeni kabiliyetlerin çıkmasına da pürüz teşkil ettiğini söyledi.
“Burada şu hususu açık yüreklilikle tabir etmek istiyorum” diyen Erdoğan, “Hükümet olarak son 21 yılda attığımız kararlı, gözü pek ve dirayetli adımlarla siyasetteki vesayet sistemini hamdolsun bitirdik. Türk siyasetini, tarihinin en çoğulcu, en renkli, temsil kabiliyeti en yüksek yapısına kavuşturduk fakat kültür sanat alanındaki vesayeti sona erdirmekte şimdi muvaffak olamadık.” formunda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaliteden, nitelikten, muvaffakiyetten fazla, ideolojik akrabalığı referans alan vesayet nizamının kültür sanat topluluğunda varlığını hala sürdürdüğüne dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Türkiye’ye dair pek çok tartışmada bu zihniyetin tarafgir ve karanlık yüzüne şahit oluyoruz. Örneğin, yalnızca kendi dünya görüşlerinden olduğu için katillere, tacizcilere, teröristlere, ülke ve millet düşmanlarına leke kondurmuyorlar. Müzik kutusu misali parasını verenin plağını çalan bu çevrelerin temel özelliği, her seferinde ülkenin ve milletin karşısında konumlanmalarıdır. Lafa gelince demokrasiyi kimseye bırakmazlar. Fakat 27 Mayıs ve 28 Şubat darbecilerini alkışlamaktan da geri durmazlar. Hak ve özgürlükler konusunda ahkam keserler ama başörtüsü yasağını savunmakta hiçbir beis görmezler. Daima barıştan, hayattan, bir ortada yaşamaktan bahsederler ancak bölücü terör örgütünün kalemşorluğunu yapmaktan gocunmazlar.”
“Türkiye’nin kültür sanat iklimi, kesinlikle hak ettiği düzeylere ulaşacaktır”
Erdoğan, kelamlarını şu formda sürdürdü:
“İnsan haklarında mangalda kül bırakmazlar lakin Gazze’de üç aydır devam eden İsrail vahşeti karşısında çıkıp bir söz etmezler. Hatta, Hamas mazeretiyle İsrail’in devlet terörünü günümüzün Führeri Netanyahu’nun soykırım siyasetini yasallaştırmaya çalışırlar. Bunları ülkenin, milletin menfaatine, demokrasimizin hayrına olan hiçbir problemde ortalıkta göremezsiniz. Ancak vesayetçiler ismine gazete köşelerinden, darbeciler ismine televizyon ekranlarından sağa sola ayar verirken kesinlikle görürsünüz. Hasılı, nerede Türkiye’ye ve Türk milletine karşı bir aksiyon hazırlığı varsa bunların tekmili hepsini birden ön safta kesinlikle bulursunuz. Son periyotta bu çevrelerin giderek artan pervasızlıklarını, kendileri dışında herkese hakaret ederek susturmaya çalışmalarını ülkemizin kültür sanat, spor ve medya topluluğunda kurdukları ahbap çavuş sisteminin artık dağılmaya başladığının işaretleri olarak kıymetlendiriyoruz.”
Necip Fazıl Kısakürek’in ömrünün “Batı mukallidi” olarak tanım ettiği, kendi halkına karşı nobran fakat Batı karşısında ezik bu çevrelerle uğraşla geçtiğini aktaran Erdoğan, “Biz de son 21 yılımızı burada yaşadığı halde bize Paris’ten, Londra’dan, Washington’dan, hatta ve hatta Kandil ve Pensilvanya’dan seslenen Batı’nın istekli lejyonerleriyle çabayla geçirdik. Başkaları üzere inşallah bu çabamızdan de zaferle çıkacağız. Türkiye’nin kültür sanat iklimi, kesinlikle hak ettiği düzeylere ulaşacaktır. İnşallah bunu da sizlerle birlikte başaracağız.” sözlerini kullandı.
“Sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlıştır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Galatasaray ile Fenerbahçe ortasında Suudi Arabistan’da oynanması planlanan Turkcell Muhteşem Kupa maçının ertelenmesine değinerek, şunları söyledi:
“Sözlerime son vermeden evvel dün gece yaşanan hadiselerden duyduğumuz üzüntüyü burada altını çizerek vurgulamak istiyorum. Biz futbol başta olmak üzere Türk sporunun tartışmalarla değil, başarılarla gündeme gelmesini istek ediyoruz. Hangi sebeple olursa olsun sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlıştır, kusurludur, sporumuza hiçbir yararı yoktur. Dün geceden itibaren muhalefet partilerinin yaptığı açıklamaları istismar siyasetinin yeni örnekleri olarak görüyoruz. Cumhuriyet 85 milyonun ortak kıymetidir. Gazi Mustafa Kemal, bu ülkenin banisidir. Daha düne kadar, affınıza sığınarak söylüyorum ‘Siz Atatürk’ün askeri değil, itlerisiniz.’ diyenlerle el ele, kol kola yürüyenlerin bugün söylediklerinin bizim nazarımızda hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Türkiye’nin ve Türk milletinin onurunu, haysiyetini, onurunu bizim nasıl savunduğumuzu CHP bilmese de tüm dünya çok güzel biliyor. Ülkemizin prestijini, bizim nasıl koruduğumuzu muhalefet bilmese de tüm insanlık pek uygun biliyor. CHP ve şürekası ders vermeyi bıraksınlar, şayet samimiyseler gitsinler evvel bölücü örgütün uzantısı ittifak noktalarından hesap sorsunlar.
Dünkü olayın mecrasından çıkarılarak gösteri ve provokasyon gereci yapılmasına müsaade edemeyiz. Hele hele müessif bir olay üzerinden milletin inancına ve mukaddesatına ahlaksızca lisan uzatılmasını hiçbir formda mazur göremeyiz. Bu mevzuda yapılması gereken ne varsa, hangi adım atılması gerekiyorsa onu yapmaktan çekinmedik, çekinmeyiz. Dünkü hadiseden ötürü futbolseverlere, 20 yılım futbolla geçti, bunlar üzere tribünden seyretmedik ve spor topluluğuna geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tüm kulüplerimizden, sporun barışı, dayanışmayı, işbirliğini temsil eden fair play ruhuna içtenlikle sahip çıkmalarını bekliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl ödül alan edebiyat, sanat, ilim erbabını tebrik ederek, Star ailesine bu hoş tertip için teşekkürlerini sundu.
Törende, “Doğdu Batmayan Güneş” temasıyla hazırlanan sinema, davetlilere izletildi.
Ödüller sahibini buldu
Cumhuriyet tarihinin en kıymetli edebiyatçı ve fikir adamlarından Necip Fazıl’ın manevi ve kültürel mirasını yaşatmak maksadıyla bu yıl 10’uncusu düzenlenen Necip Fazıl Mükafatları sahiplerini buldu.
Geçen yıllardan farklı olarak Çocuk Edebiyatı, Görsel Sanatlar, Mimarlık ve Müzik kollarının eklenmesiyle birlikte 10’uncu yıla özel 10 başka kolda 11 isim mükafata layık görüldü.
Prof. Dr. M. Fatih Andı, Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Prof. Dr. Turan Karataş, Doç. Dr. Ahmet Murat Özel ve Necip Tosun’dan oluşan heyetin aldığı karar sonucunda 2023 Necip Fazıl Ödülleri’ne layık görülen isimler şunlar oldu:
“Necip Fazıl Şiir Mükafatı: Ali Günvar, Necip Fazıl Hikaye-Roman Mükafatı: Selahattin Yusuf, Necip Fazıl Fikir-Araştırma Mükafatı: Ahmet Ayhan Çitil, Necip Fazıl Birinci Eserler Mükafatı: Sema Bayar, Necip Fazıl Birinci Eserler Mükafatı: Rıdvan Tulum, Necip Fazıl Memleketler arası Kültür Sanat Mükafatı: Nacer Khemir, Necip Fazıl Çocuk Edebiyatı Mükafatı: Figen Yaman Coşar, Necip Fazıl Görsel Sanatlar Mükafatı: Selahattin Sancaklı, Necip Fazıl Mimarlık Mükafatı: Samsun Üniversitesi Ballıca Yerleşkesi’nde Tütün Depolarının Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’ne Dönüşümü (H. İbrahim Nizamlı, A. Asım Divleli, E. Selçuk Taşar, Ahmet Yılmaz, İ. Hakkı Yiğit, B. Sami Ateşçi), Necip Fazıl Müzik Mükafatı: Büşra Kayıkçı, Necip Fazıl Hürmet Mükafatı: Hüsrev Hatemi”
Programın sonunda ödül kazananlara mükafatlarını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra ödül alanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
(Bitti)
