Burdur’da 26 yaşındaki Ege Uğurcan Sarıyıldız, 13 yıldır kendisini tekerlekli sandalyeye mahkum eden kas hastalığıyla başa çıkmak için yüzüyor.
Sarıyıldız’ın anne ve babası, oğullarının 4-5 yaşlarında DMD (kas hastalığı) hastası olduğunu öğrendi. Vakitle hareketleri yavaşlayan Sarıyıldız, 13 yaşında tekerlekli sandalyeye bağımlı oldu.
Tedavisi sürerken tabip tavsiyesi üzerine yüzmeye başlayan Sarıyıldız, yaklaşık 13 yıldır yüzüyor. Yüzmeye başladıktan sonra hastalığının ilerlemesinin yavaşladığını hekimlerinden öğrenen Sarıyıldız için yüzme bir tutkuya dönüştü.
Haftada 3-4 gün Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğünün kapalı yüzme havuzuna giden fakat havuza inmede zorluk yaşayan gencin talebi üzerine Burdur Valiliği de tesise asansörlü sandalye kazandırdı.
Sarıyıldız, gazetecilere, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Mahallî İdareler Kısmı’nda eğitimini sürdürdüğünü söyledi.
Hastalığıyla gayret etmeyi, onunla barışık yaşamayı öğrendiğini belirten Sarıyıldız, yüzmeye, ailesinin bahçelerine küçük bir havuz yaptırmasıyla başladığını anlattı.
Sarıyıldız, 2019’dan beri de kentteki kapalı havuza geldiğini kaydederek, talep ettiği engelli havuz asansörünün tesise alınmasından ötürü çok keyifli olduğunu, Burdur Valisi Türker Öksüz’e ve başka yöneticilere teşekkür ettiğini lisana getirdi.
“Benim için yüzmek özgürlük demek”
Yüzdüğünde kaslarının daha düzgün çalıştığını fark ettiğini söz eden Sarıyıldız, şöyle konuştu:
“Kas kütlemin erimesinin yavaşladığını ve kaslarımın geliştiğini fark ettim. O yüzden yüzme sporunu elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum. Benim için yüzmek özgürlük demek. Kendi başıma hareket etmek demek. Tekerlekli sandalyede yapamadığım hareketleri havuzda yapmak benim için bir öz inanç, memnunluk kaynağı. Kaslarımın çalıştığını görmek beni keyifli ediyor. Havuzda kendimi daha özgür, keyifli ve zinde hissediyorum. Hayata bakış açım müspet oluyor.”
“Hastalığının seyri durdu”
Engellilere seslenen Sarıyıldız, “Kendilerini meskene kapatmasınlar. Hastalıklarıyla yaşamayı öğrenmeleri, onu kabul etmeleri daha huzurlu olmalarını sağlar. Kendilerine bir hobi edinmelerini tavsiye ediyorum.” dedi.
Baba Orhan Sarıyıldız da hastalığını öğrendiklerinden beri oğullarını toplumdan hiçbir vakit soyutlamadıklarını, toplumsallaşması için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.
Anne Gülender Sarıyıldız ise yüzmenin oğlunu hem ruhsal hem de fizyolojik olarak rahatlattığını lisana getirerek, “Yüzmeye tabip tavsiyesiyle başladık, şu anda hastalığının seyri durdu. Yüzme hareketlerini yaparak bunu başardığımıza inanıyorum.” sözlerini kullandı.
