Gökçe KARAKÖSE, Erdi DEMİR/ İSTANBUL, ÇIRAĞAN Sarayı’nda düzenlenen Ortak Paylaşım Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizi birçok yılların getirdiği ihmalleri, eksiklerin utancından kurtardık. Çöp, çukur, çamur.İstanbul buydu. Hızla çöpten, çukurdan, İstanbulumuzu kurtardık ve ne yazık ki şu anda İstanbul artık o günlerine herhalde tekrar dönmek istiyor. Onun için artık bizim mottomuz ‘Yeniden İstanbul’ dedi. Erdoğan, “Enflasyondaki ivme kaybının tesirleri bilhassa yılın ikinci yarısında daha net hissedilecektir. Önümüzdeki yılın bu bakımdan herkesi şaşırtan olumlu gelişmelere sahne olacağını düşünüyorum” sözlerini de kullandı.
Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından düzenlenen Ortak Paylaşım Forumu kamu, personel ve patron temsilcilerini biraraya getirmek üzere 5. sefer toplandı. Çırağan Sarayı’nda ‘Cumhuriyetin 100. Yılında Çalışma Önemli’ ana temasıyla gerçekleştirilen foruma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Foruma, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) İdare Konseyi Lideri Özgür Burak Akkol, patron temsilcileri ve davetliler katıldı.
“ÇALIŞANLARIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEME KELAMIMIZI BİR KERE DAHA YERİNE GETİRMİŞ OLDUK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TİSK’e üye patronlara kayıtlı iş yerlerinde yaklaşık 2 milyon kardeşimiz çalışıyor konutuna ekmek götürüyor. Konfederasyonumuzun temsil ettiği çalışanlar ve işletmeler ülkemizin ulusal gelirine 200 milyar dolar ihracatına 100 milyar dolar katkı sunuyor. Yaklaşık 256 milyar dolara ulaşarak rekor kırdığımız 2023 yılı ihracatımıza katkı veren TİSK mensuplarına teşekkürlerimi borç biliyorum. Bölgemizde yaşanan sıcak çatışmalara, krizlere ve global iktisattaki artan belirsizliğe karşın ihracatta kırdığımız bu tarihi rekoru çok değerli görüyoruz. Türkiye, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme amacına emin adımlarla ilerliyor. Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonumuzun taban fiyat müzakerelerinde de son derece yapan bir hal sergiledi. Görüşmeler, çalışanlarımızın ve patronlarımızın muhtaçlıkları çerçevesinde ülkemizin kaideleri dikkate alınarak rasyonel bir çerçevede yürütüldü. Yüzde 49 artışla 17 bin 2 lira olarak belirlenen 2024 taban fiyatının çalışanlarımızla birlikte tüm patronlarımıza de iyi olmasını diliyorum. Yeni taban fiyatla çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme kelamımızı bir sefer daha yerine getirmiş olduk” dedi.
“ÖNCELİKLİ KRİTERİMİZ AZİZ MİLETİMİZE HİZMETTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2022 yılında hem patronlarımızın yükünü hafifletmek hem de emekçimizin gelirini artırmak maksadıyla minimum fiyattan gelir ve damga vergilerini kaldırmıştık. Devlet olarak sigortalı başına verilen prim dayanağını 500 liradan 700 liraya çıkartarak biz de elimizi taşın altına koyduğumuzu gösterdik. Elbette aslolan pastayı büyütmektir. Bizim gayemiz da zati budur. Türkiye iktisadı büyüdükçe ortaya çıkacak katma bedelden, çalışanı, patronu, emeklisi, memuru, çiftçisi, esnafıyla 85 milyonun tamamı istifade edecektir. Türkiye’nin hem global riskleri muvaffakiyetle yönetecek hem de gayeleri doğrultusunda ilerleyecek kapasiteye sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. İnşallah personel, patron ve kamu olarak daima bir arada omuz omuza verecek, ülkemizi güçlendirme gayretimizi kesinlikle zafere ulaştıracağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim birinci ve öncelikli kriterimiz Türkiye’ye ve mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz aziz milletimize hizmettir. Türkiye için çalışan, Türkiye için hayal kuran, Türk iktisadının büyümesi, gelişmesi, global ölçekte hak ettiği düzeye ulaşması için taş üstüne taş koyan herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Bu ülkeden kazandığını kendisiyle birlikte yeniden bu milletin refahı, huzuru, iyiliği için sarf eden her bir yatırımcımıza takviye olmak asli vazifemizdir. Şimdiye kadar bu vazifemizi layıkıyla yerine getirdik. Artık 21 yılı geride bırakan iktidarlarımızın hiçbir devrinde sermaye ayrımcılığı, sermaye düşmanlığı yapmadık. Bugün bile acı ve utançla hatırlanan 28 Şubat devrindeki sermayeyi renklere bölen anlayış başta olmak üzere, ülkemiz iktisadına ziyan verecek hiçbir yaklaşımı kabul etmedik; etmeyeceğiz. Endişeler ve hassasiyetler üzerinden kampanyaların ülkemize hiçbir yarar sağlamadığını yeniden o periyotta beraberce deneyim ettik. Biz milletimizin bünyesindeki hiçbir farklılığı ayrışma vesilesi olarak görmüyoruz. Bu hakikatleri ülkemizin toplumsal ve beşeri zenginliğinin nişaneleri olarak kabul ediyoruz. Türkiye’nin hangi kökenden, inançtan ve siyasi görüşten olursa olsun tüm vatandaşlarının katkısına muhtaçlık duyduğunu asla unutmuyoruz” diye konuştu.
“MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATIMIZ TÜRKİYE DÜŞMANLARINA VE APARATLARINA KARŞI ÇOK AĞIR DARBELER İNDİRİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son devirde ulusal bekamızın teminatı olan kardeşliğimize yönelik hücumların bilhassa yoğunlaştırıldığına şahit oluyoruz. Çok açık ve net söylüyorum. Bu atakların en kıymetli sebepleri Türkiye’nin kendi hak ve menfaatlerini muhafaza konusundaki kararlılığıyla Filistin davasındaki dik ve odunsuz duruşudur. Birçok çocuk ve bayan 23 bin günahsızın katledildiği Gazze mezaliminde ülkemiz, Filistinli mazlumlardan yana çok net tutum almış, hakkı ve hakikati korkusuzca savunmaktan çekinmemiştir. İsrail idaresinin vahşet siyasetine karşı tüm dünyada giderek artan reaksiyonların gerisinde ülkemizin yürekli duruşunun da hissesi vardır. Tıpkı halde Ulusal İstihbarat Teşkilatımız yurtiçinde ve sonlarımız ötesinde Türkiye düşmanlarına ve aparatlarına karşı çok ağır darbeler indiriyor. Silahlı Kuvvetlerimiz ve emniyet ünitelerimiz şer güçlerinin maşalığını yapan terör örgütlerine adeta nefes aldırmıyor. Tam bağımsız Türkiye idealimiz yalnızca bir telaffuz olmaktan çıkıp Allah’a hamdolsun adım adım gerçeğe dönüşüyor. Eski Türkiye’ye alışık olanların bundan rahatsızlık duyması pek olağandır. Artık kullanım ömrü bitmiş, küf kokan eski tartışmaları tekrar piyasaya sürme teşebbüsleri asla saf değildir. Vatandaşlarımızı köken, inanç, hayat usulü, kıyafet üzerinden ayrıştırmak isteyenlerin maksadı en büyük gücümüz olan ulusal birlik ve beraberliğimizi dinamitlemektir. İç kalemizi çökertme teşebbüslerine katiyetle müsaade vermeyeceğiz. Milletimizin ortasına nifak tohumları örülmesine seyirci kalmayacağız. Ne ülkemize ne milletimize ne demokrasimize ne ekonomimize yararı olan 28 Şubat periyodundan çok düzgün hatırladığımız bu zehirli, bu toksik ve son derece tehlikeli tartışmaları hızla geride bırakmamız gerekiyor” sözlerini kullandı.
“85 MİLYON DAİMA BİRLİKTE TÜRKİYE YÜZYILI İÇİN GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan kelamlarına şu cümlelerle devam etti: “Her kim yalnızca siyasi çıkarları uğruna bu zehirli tartışmalara odun taşıyor, kutuplaşmayı körüklüyor, toplumun hudut uçlarıyla pervasızca oynuyorsa biliniz ki, milletimizin yeterliliğini muhakkak istemiyor demektir. Yürüttüğümüz gayretin zorluğu ve bölgemizin durumu ortadayken bizim bu cins yapay tartışmalara, uydurma ve sanal gündemlere harcayacak tek bir saniyemiz dahi olamaz. Şayet Türkiye Yüzyılını inşa edeceksek bunu emekçisi, patronu, emeklisi, esnafı, genci yaşlısı, bayanı erkeği, Türkü Kürdü, Arapı Sünnisi Lazı ve Alevisiyle daima birlikte yapacağız. Ayrılıklar yerine ortak noktalara odaklanarak 85 milyon daima birlikte Türkiye Yüzyılı için güçlerimizi birleştireceğiz. Bunu başardığımızda önümüze çıkabilecek hiçbir pürüz tanımıyorum. Son 21 yılda başardıklarımız gelecekte yapabileceklerimizin yalnızca birer başlangıcıdır, öncüsü, girizgahı, müjdecisidir. Çok daha büyük muvaffakiyetler ülkemizi bekliyor kâfi ki biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkalım. Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonumuzu aktüel siyasi tartışmalara girmeden lakin siyaset kurumuyla yakın mesai içinde olmaya da ehemmiyet veren unsurlu duruşu için ayrıyeten tebrik ediyorum”
“CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ ASRINDA İNŞALLAH TÜRKİYE YÜZYILI GAYEMİZE ULAŞARAK TAÇLANDIRACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknolojide yaşanan değişim, öbür alanlar üzere çalışma hayatını ve patronları de yakından ilgilendiriyor. Özellikle dijitalleşme ve yeşil dönüşümü biraraya getiren ikiz dönüşüm çalışma hayatı başta olmak üzere iş gücünü, toplumsal paydaşları, ülkelerin global rekabetini ve dünya ekosistemini etkiliyor. Ortak Paylaşım Forumu değişim sürecini ön alıcı ve kolektif bir anlayışla yürütmeye dönük manalı bir gayrettir. Ülkemizin çıkarları doğrultusunda tüm kısımları biraraya getirmeye matuf forumun bilhassa çalışmalarını takdirle karşılıyorum. Çalışma hayatının Davos’u olarak kabul edilen forumun, kamu, emekçi ve patron ortasındaki anlayış birliğini artırarak çalışma hayatının geleceğine ışık tutacağına inanıyorum. Artık klâsik hale gelen forumun temasının ‘Cumhuriyetin 100. Yılında Çalışma Önemli’ olarak belirlenmesi de son derece isabetli olmuştur. Geride bıraktığımız 2023 yılı için de Cumhuriyetimizin 100. yılını şanına, manasına, ehemmiyetine yakışır bir biçimde daima birlikte kutladık. Birçok alanda geçmiş yüzyılın kapsamlı bir değerlendirmesini yaptık. Gelecek periyoda ait yol haritalarımızı belirledik. Cumhuriyetimizin ikinci asrında inşallah Türkiye Yüzyılı gayemize ulaşarak taçlandıracağız” diye konuştu.
“ENFLASYONDAKİ İVME KAYBININ TESİRLERİ YILIN İKİNCİ YARISINDA DAHA NET HİSSEDİLECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kısa, orta ve uzun vadeli planlarla gayemize adım adım yürüyoruz. İktisatta önümüzdeki 5 yıla ilişkin yol haritamızı 12. Kalkınma Planı Orta Vadeli Program ve 2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programıyla şekillendirdik. Bunun yanında 12. Kalkınma Planı’nda birinci kere ülkemizin 2053 vizyonunu da ayrıntılandırdık. Hem Orta Vadeli Programın hem de 12. Kalkınma Planı’nın hazırlık safhasında iş dünyasında çok yakın istişarelerde bulunduk. İnşallah uygulama etabında da tekrar sizlerle istişare ve diyalog içinde olmayı sürdüreceğiz. İktisat idaresini emanet ettiğimiz arkadaşlarımıza gereken dayanağı daima verdik, veriyoruz. Bugün de kendilerine ve siyasetlerine inancımız tamdır. İktisatta alınan kararların tüm jeopolitik riskler ve belirsizliklere karşın meyvelerini vermeye başladığını memnuniyetle görüyoruz. Son 6 aylık periyotta memleketler arası sermaye girişi hızlandı. Rezervlerimiz güçlendi, ani kur hareketleri azaldı, finansman şartları güzelleşti. Merkez Bankamızın toplam rezervi tarihinin en yüksek düzeyine çıkarak toplamda 145 buçuk milyar doları buldu. İhracatta Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. Orta Vadeli Programımızın en temel önceliği olan enflasyon sorununun tahlili için ağır çaba sarf ediyoruz. 2023 enflasyonumuz yüzde 64.8 olarak gerçekleşti. Hem çekirdek hem manşet enflasyonun son aylardaki düşüş hareketi Orta Vadeli Programımızla uyumludur. Enflasyondaki ivme kaybının tesirleri bilhassa yılın ikinci yarısında daha net hissedilecektir. Önümüzdeki yılın bu bakımdan herkesi şaşırtan olumlu gelişmelere sahne olacağını düşünüyorumö dedi.
“CARİ AÇIĞI ÖNÜMÜZDEKİ YIL YÜZDE 3’LÜ DÜZEYLERE GERİLETMEKTE KARARLIYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz yıl ulusal gelirimizin yüzde 5.4’ü seviyesinde gerçekleşen cari açığı bu yıl yüzde 4’e önümüzdeki yıl yüzde 3’lü ve sonraki yıl yüzde 2’li düzeylere kadar geriletmekte kararlıyız. Gümrük Birliği’ni güncelleyerek Avrupa’yla ticari bağlarımızı etraf ve teknoloji alanındaki standartlarımızı yükselterek geliştireceğiz. Hükümetlerimizin alameti farikası olan mali disiplinden taviz vermeyecek dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm, yapısal ıslahatlar üzere alanları inşallah daha da güçlendireceğiz. Merkez Bankamızın izlediği siyasetlerle birlikte finansman maliyetlerinin arttığını görüyoruz. İş dünyamıza yardımcı olmak için yatırımı ve ihracatı destekleyici daha düşük maliyetli finans imkanları oluşturmanın uğraşındayız. Bilhassa yatırım taahhütlü avans kredileri bu imkanlardan yalnızca biridir. Hem Eximbank kredilerini hem de genel bankacılık sisteminde ihracata verilen takviyeleri artırmaya uğraş ediyoruz. Reeskont kredilerinin maliyet oranlarını ortalamanın epeyce altında tutuyoruz. Her global kriz, Türkiye’nin önüne büyüme ve rekabet liginde üst sıralara çıkma konusunda yeni fırsatlar getirmektedir. Siyasi belirsizliklerin azalması, öngörülebilirliğin artması itimat ve istikrar ortamının derinleşmesi amaçlarımıza ulaşmamızı kolaylaştıracaktır. Ülkemizin risk priminin düşmesi ve gerçek bölümün uzun vadeli finansmana erişim yollarının çeşitlenmesi bu doğrultuda ümit verici gelişmelerdir. Bu fotoğraf içinde bizi en çok sevindiren konu Ekim ayı datalarına nazaran istihdamın bir evvelki yılın birebir periyoduna nazaran 812 bin artışla 32 milyona ulaşmasıdır. İnşallah bunu koruyacak ve daha da geliştireceğiz. Bizim için en kıymetli konu vatandaşımızın konutuna ekmek götürmesini, kendisini ve ailesini muhannete muhtaç etmeden yaşamasını temin edecek bir işinin kesinlikle olmasıdır” dedi.
“BİZİM MOTTOMUZ ‘YENİDEN İSTANBUL’ “
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin her alanda nereden nereye geldiğini en güzel sizler biliyorsunuz. Türkiye’nin son 21 yılı Cumhuriyet periyodunun altın yılları olarak şimdiden tarihe geçmiştir. Ulaştırmadan turizme, savunma endüstriden teknoloji yer, etraf ve şehircilikten terörle çabaya sağlıktan memleketler arası yatırımlara kadar aklınıza gelebilecek her alanda çok büyük dönüşümlere imza attık. Kentlerimizin etrafını büsbütün değiştirdik. Ülkemizin kaç yılların getirdiği ihmalleri, eksiklerin utancından kurtardık. Çöp, çukur, çamur.İstanbul buydu lakin bunlardan İstanbulumuzu kurtararak burada yaptığımız memleketler arası toplantıda o vakit dediler ki dünyada İstanbul pak kent noktasında bir yahut iki numaradır. Bunlar durup dururken olmadı. Hızla çöpten, çukurdan, İstanbulumuzu kurtardık ve ne yazık ki şu anda İstanbul artık o günlerine herhalde tekrar dönmek istiyor. Onun için artık bizim mottomuz ‘Yeniden İstanbul’. Buna mecburuz; tekrar İstanbul’u inşa ve ihya etmeye mecburuz. Onun için tabi çok çalışacağız, çok uğraş edeceğiz ve yine İstanbul’u inşa ve ihya ederek yolumuza devam edeceğiz” dedi.
“TÜRK İŞ KANUNUYLA AKTİFLİĞİ VE VERİMLİLİĞİ ARTIRABİLECEĞİMİZE İNANIYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece 21 yılda milletimizin asırlık eksiklerini tamamladık, hayal edilen birçok yapıtları ve projeleri gerçeğe dönüştürdük. Elbette bu tarihi dönüşümden çalışma hayatımız da nasibini aldı. Burada saymaya kalksak saatler sürecek kaç düzenlemeyi, birçok ıslahatları sizlerle işbirliği içinde hayata geçirdik. İşçilerimizin fiyat ve çalışma kurallarını düzgünleştirirken patronlarımızın hak ve hukukunu da müdafaaya ihtimam gösterdik. Birileri üzere büsbütün ideolojik sebeplerle patron zıtlığı yapmadık. Birileri üzere istihdam sağlayan yatırımcılarımıza düşmanlık da yapmadık. Daima adaletten ve hakkaniyetten yana olduk. Hayata taalluk eden her husus üzere çalışma hayatı da vakitle yenilenmesi, şimdiki gereksinimler çerçevesinde reforme edilmesi gereken bir alandır. Hukuk siyasetleri konseyimiz bünyesinde çalışma hayatımıza ait, mevzuat dağınıklığının giderilmesine yönelik bir çalışma yapıyoruz. Ferdi iş kanunlarına ve ferdî iş hukukuna ait öteki kanunlarda yer alan düzenlemeleri tek bir temel iş kanunuyla bütüncül bir yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede ortaya çıkacak Türk İş Kanunu ile aktifliği ve verimliliği artırabileceğimize inanıyorum. Hazırlıklarımızı tekemmül ettirdikten sonra inşallah bu sıkıntıyı meclisimizin ve kamuoyumuzun takdirine sunacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Ortak Paylaşım Platformu’nun başarılı geçmesini ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu. Merasimde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çalışanlar el işlemeli figürlerin bulunduğu bir armağan, TİSK İdare Konseyi Lideri Akkol, zelzele bölgelerinde yaşayan çocukların tasarladığı ikram, Bakan Işıkhan ise, ‘Birlikte Mümkün’ yazılı tablo ikram etti.
