S.T.A.L.K.E.R. serisini ne kadar sevdiğimle ilgili faslı bir diğer yazıya bırakarak direkt hususa gireceğim sevgili Oyungezerler, bu devam oyununu birinci duyurulduğu günden beri büyük bir hevesle bekliyorum. Hatta beklemeye resmi duyurusu gelmeden evvel başlamıştım bile, seriyi çok seven öbür birçok oyuncu üzere. Ortada Metro serisi ile bu beklentiyi bastırmış olduk olağan, lakin yeni bir S.T.A.L.K.E.R. oyunu için hasret büsbütün ortadan kalkmış değil. Sonuçta iki serinin de yeri farklı, ikisi de farklı hoş.
S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl, özgün üçleme için bir devam oyunu, fakat bu oyunu oynayabilmek için birinci üçlemeyi oynamak zorunda değilsiniz. Üretimci takım bağımsız olarak oynanabilecek bir oyun olacağını söylüyor. Yeniden de kıssada evvelki oyunlardan izler göreceğimizi, tanıdık kimi simalarla karşılaşacağımızı, aşina olduğumuz birtakım yerleri bir sefer daha ziyaret edeceğimizi varsayım etmek güç değil. Bununla birlikte, bugüne kadar kıssaya dair çok fazla ayrıntı da paylaşılmadı. Bu da merakımızı körükleyen şeylerden birisi.
S.T.A.L.K.E.R. 2, Unreal 5 oyun motoruyla geliştiriliyor ve bu da bizleri görsel taraftan kuvvetli bir oyunun beklediği manasına geliyor. Paylaşılan fragmanlarda karakter modellemelerinin pek güzel olduğu görülüyor. Oyun dünyası da tıpkı formda dikkat alımlı.
Bu sefer bizleri daha büyük, daha geniş ve daha ayrıntılı bir dünyanın beklediğini biliyoruz. Serinin evvelki oyunlarında da geniş bir harita kelam konusuydu aslında. Lakin bölgeler ortasında lakin belli noktalardan geçiş yapılabiliyordu ve o kadar da hür hareket etmiyorduk temelinde. Bu yeni oyundaysa tam manasıyla açık dünya olarak değerlendirilebilecek bir haritaya adım atılıyor ve haliyle bizleri daha farklı bir tecrübenin beklediğini söylediğini söylemek mümkün.
Daha büyük olmanın beraberinde daha uzun bir oyun olacağına da kuşku yok. Yapımcılarının tabiriyle “oyunun gizemlerini açığa çıkarabilmek, sırlarını keşfedebilmek için 100 saatten fazla bir mühlete muhtaçlık duyulacak”. Buna emsal sözleri Dying Light 2 üzere örneklerde de duymuştuk natürel. O örneklerde de gördüğümüz üzere oyunu bitirmek için bu kadar vakit harcamamız gerekmeyecektir büyük ihtimalle, burada kastedilen herhalde oyunun bütün ayrıntılarını keşfetmek için harcanacak toplam mühlet olsa gerek.
Fragmanlarında dikkat çeken ayrıntılardan birisi silahlara ekipman takıp değiştirirken rastgele bir envanter ekranına girmek durumunda kalınmamasıydı. Bir yandan hareket ederken bir yandan da susturucu yahut dürbün takıyordu karakterimiz. Bu, yeterli düşünülmüş bir ayrıntı bence. Böylelikle sürat kesmeden, tempo kaybı yaşamadan oyuna devam edebileceğiz. Ayrıyeten daha gerçekçi bir deneyim sunduğu da ortada. Sahiden de fragmanlarda gösterildiği üzere olursa, oyunun sunduğu en hoş ayrıntılardan birisi bu olabilir.
Silahlar demişken, oyunda 30 farklı silah ve çeşitli ekipman yer alacağı söyleniyor. Metro Exodus’ta sevdiğim şeylerden birisi de kullandığımız her bir silahın farklı hissettirebilmesi ve silahları özelleştirip daha farklı şeyler deneyebilmemizdi. Bir AK-47’yi pompalı, otomatik tüfek yahut keskin nişancı tüfeği haline getirebilmek her oyunda karşılaşabileceğiniz bir özellik olmasa gerek, o denli değil mi? İşte S.T.A.L.K.E.R. 2 de bu bahiste argümanlı oyunlardan birisi olmaya hazırlanıyor.
S.T.A.L.K.E.R. oyunlarını özel kılan ayrıntılardan birisi de yapımcılarının A-Life olarak isimlendirdikleri sistemdi. Devri için hayli etkileyici bir sistem olan A-Life, oyun dünyasında kahramanımız dışındaki şahısların de günlük rutinlerini sürdürmelerini, biz oynarken öbür olayların da yaşanmaya devam etmesini sağlıyordu. Böylelikle bizlere yaşayan bir dünya içerisinde olduğumuz hissettiriliyordu. S.T.A.L.K.E.R. 2’de bu sistem de güncellenmiş durumda, A-Life 2.0 olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Çeşitli fraksiyonlar ortasında çatışmaların yaşandığını, karakterlerin birbirleriyle çeşitli formlarda etkileşime geçtiklerini, bazılarının kendi hedefleri doğrultusunda hareket ettiğini görebileceğiz.
Öte yandan serinin evvelki oyunlarında olduğu üzere bizim hareketlerimizin bu dünyaya tesir ettiğini, bu akışı değiştirdiğini de göreceğiz yeniden. Aldığımız kararlar, attığımız adımlarla farklı akışlara kapı aralayabileceğiz.
Oynanışa dair söylenebilecek bir şey de “hayatta kalma” kısmının evvelki oyunlarda olduğu üzere burada da değerli bir yer tutacak olması. Açlık, yaralar, radyasyon üzere çeşitli sorunlarla baş etmek zorunda kalacak kahramanımız. Bir yandan bu problemler bir yandan düşmanlar bir yandan da “Bölge”nin hazırladığı sürprizler derken kahramanımızı kuvvetli bir uğraş bekliyor diyebiliriz.
Bizler de bu uğraşa ortak olmak için sabırsızlıkla bekliyoruz. Olağanda Nisan 2022’de çıkacağı açıklanan oyun bir çok erteleme gördü ve artık 2024 oyunları ortasında yer alıyor. 2024 içerisinde çıkıp çıkmayacağı da belgisiz açıkçası. Sonuçta Rusya ile Ukrayna ortasındaki savaş devam ediyor ve geliştirici grup güç durumda. Bu da oyunun çıkış tarihini belgisiz kılıyor doğal olarak. Şimdilik hedeflenen takvim 2024’ün birinci çeyreği. Bu takvime yetişip yetişmeyeceğini bekleyip göreceğiz.
